BÖBREK TAŞLARININ TANI VE TEDAVİ SEÇENEKLERİ
Böbrek  taşı nedir?
                          Yaşamsal  işlevlerimizin devamı için gerekli olan biokimyasal işlemlerin sonunda oluşan  atık maddelerin vücuttan atılma yerlerinden biri böbreklerdir. Ayrıca vücut  için gerekli bazı maddelerin seviyesinin ayarlanması da böbrekler tarafından  yürütülür. Böbrek taşları, idrarda çözülemeyen ve atılamayan kristallerin bir  araya gelmesiyle oluşur. Normalde idrarda kristal ve taş oluşumunu engelleyecek  bazı kimyasal maddeler vardır, ancak bazı insanlarda bu engelleyici mekanizma  tam olarak çalışamayabilir.
Böbrek  taşları hangi nedenlerle oluşur?
                               Böbrek  taşları idrardaki kristallerin üst üste birikmesi nedeniyle oluşur. Ülkemizdeki  en yaygın sağlık problemlerinin başında gelmektedir. Kesin olarak nedeni  bilinmemekle beraber sıklıkla sebep beslenme alışkanlıkları, az sıvı alımı,  coğrafi, genetik ve ailesel faktörler, bazı ilaçlar ve hastalıklar olarak  sıralanabilir. 
                  
                  Böbrek  taşları kimlerde oluşur?
                           Her insanda  böbrek taşı oluşma riski vardır. Yaşam boyu böbrek taş hastalığına yakalanma  olasılığı yaklaşık %10 dolayımdadır. Böbrek taşları  sıklıkla 20–50 yaşlarında görülürken, 30’lu  yaşlar hastalığın en sık görüldüğü yaş grubudur. Erkekler kadınlara göre 1-3  kat daha fazla risk altındadır. Özellikle bayanlarda, fazla kilo böbrek taşı  oluşumu için bir risk faktörüdür. 
  
Taşı  oluşturan sebepler nelerdir?
                  Taşı oluşturan kesin neden  bilinmemekle beraber, risk faktörleri şunlardır:
                  - Beslenme alışkanlıkları
                  - Yetersiz sıvı alımı
                  - Sıcak iklim kuşağında yaşamak
                  - İdrar yolu enfeksiyonu
                  - Böbrekteki yapısal bozukluklar
                  - Böbrek hastalığı olanlar 
                  - Bazı ilaçlar 
                  - Bazı bağırsak hastalıkları 
                  - Genetik faktörler 
                  - Geçirilmiş bağırsak ameliyatları 
                  - Metabolik hastalıklar 
                  
                  
  Böbrek  taşı hastalığının bulguları nelerdir? 
  
                           İdrar yolu  taşları hiçbir bulgu vermeden gelişebileceği gibi bazen ciddi sorunlar  yaratabilmektedir. En sık görülen yakınma ağrıdır. Ağrı, taşın yerleşimine göre  değişiklik gösterebilir. Böbrek taşı hastalarında, hafiften şiddetli ağrıya  kadar değişiklik gösteren belin yan tarafında ağrı ilk şikayet olabilir. Ağrı  kasıklara ve cinsel organa doğru yayılım gösterebilir. Şiddetli ağrılara  bulantı ve kusma da eşlik edebilir. Bir diğer bulgu da idrarda kan  görülmesidir. Kan bazen gözle görülebilecek kadar olurken bazen de sadece  mikroskopik incelemede görülür. Özellikle taş mesaneye yaklaştığında,  hastalarda idrar yapmada zorluk da görülebilmektedir. Daha da ciddi durumlarda,  yüksel ateş ve idrar yapamama tabloları ortaya çıkabilir. 
  Böbrek  taşlarında tanı nasıl konulur?
              Hastanın hikayesi ve  fizik muayene ile birlikte idrar tahlili ve basit radyolojik tetkikler tanı  için genellikle yeterli olabilmektedir. Özel durumlarda daha ileri tetkikler  gerekebilir. 
  Böbrek  taşlarında tedavi yöntemleri nelerdir?
                           Böbrek  taşlarının çoğu kendiliğinden düşme eğilimindedir. Tüm idrar yolu taşlarının  yaklaşık 80’i ilaç tedavisi ile düşer. Taşın düşmesini etkileyen en önemli  faktör taşın büyüklüğüdür. 4 mm’nin altındaki taşın düşmesi beklenirken, 6  mm’nin üzerindeki taşlar‘a müdahale gereklidir. Ayrıca, taşların şekli ve idrar  yolundaki yerleşimi de düşmeyi etkileyen önemli faktörlerdir. Tedavi yöntemleri  şunlardır:
                  -Kendiliğinden ya da ilaç  yardımıyla taşın düşürülmesi
                  -ESWL (beden dışından şok  dalgaları ile taşları kırmak) 
                  -Minimal invaziv girişimler 
                  Kapalı  böbrek taşı ameliyatı (perkütan böbrek cerrahisi, laparoskopik cerrahi)
                  Kapalı  üreter taşı ameliyatı (Üreteroskopi ve lazerle beden içi taş kırma yöntemleri)
                  -Klasik açık ameliyat yöntemi
  
                  Bu yaklaşımlardan hangisinin  uygulanılacağı; taşın yerine, büyüklüğüne, idrar yollarına verdiği veya  verebileceği zararına ve taşın cinsine bağlıdır. Günümüzde minimal invaziv  tekniklerin gelişmesi sonucu klasik açık cerrahi, en az başvurulan ve en az  tercih edilen yöntem olarak kalmıştır. Günümüzde olguların en fazla %3-5’inde  açık cerrahi gerekli olabilmekteyken, böbrek taşlarının büyük kısmı ESWL ile  temizlenebilmektedir. Üreter içinde takılı kalmış olan taşlar içinde kapalı  sistemle endoskopik olarak üreterorenoskopi cihazı sayesinde taşların lazer  teknikleri ile içerde kırılması ve basket kateter yardımıyla dışarıya alınması  kolaylıkla uygulanmaktadır. 
                ESWL, diğer  yöntemlerle karşılaştırıldığında yok denecek kadar az istenmeyen yan etkisi,  anestezi gerektirmemesi, hastayı işinden alıkoymaması nedeniyle, özellikle 2  cm’den küçük taşlarda, Uluslar arası tedavi kılavuzlarının da önerisine uygun olarak,  ilk tedavi seçeneği olarak göze çarpmaktadır.  
Neden  ARAS ÜROLOJİ Merkezi?
                               Böbrek taşlarının ESWL  ile tedavisinde tüm dünyada yıllardır üstün başarı ile kullanılan SIEMENS  LITHOSTAR cihazı, ARAS ÜROLOJİ MERKEZİNDE bulunmaktadır. Bu cihaz, piyasada çok  sayıda bulunan basit cihazlardan çok daha etkin bir şekilde böbrek taşlarını  temizleyebilmektedir. Ayrıca, bu üstün cihaz, yılların tecrübelisi üstün uzman  kadro ile ARAS ÜROLOJİ MERKEZİNDE birleşmektedir.   
Taşların  oluşumu önlemek mümkün olabilir mi? 
                           Tekrarlayıcı  böbrek taşı olanlarda bazı tavsiyelere dikkat edilerek taşın yeniden oluşumu  engellenebilir ya da yeniden oluşması geciktirilebilir. Bu nedenle 24 saatlik  idrar analizi ve kan analizini içeren bir değerlendirme yapılır. Ayrıca daha  önceki taşların kimyasal yapısı araştırılarak taşların kimyasal yapısı  anlaşılır. Metabolik değerlendirme denilen bu işlemlerle idrarda taş oluşumuna  yol açabilecek maddelerin düzeyleri ölçülüp sonuca göre diyet yada ilaç  verilebilir.
                  Ayrıca; tüm  hastalara günlük 2 litreden fazla sıvı alımı, hayvansal protein alımının  azaltılması, tuz tüketiminin azaltılması, lifli diyeti tercih etmek, taşın  kimyasal yapısına göre verilebilecek diyete uygun beslenme rejimi tavsiye  edilir.

